4 Mart 2015 Çarşamba

kendi neminle

Bir katre de olsa kedi gıdısı almaz mıydınız?
belki içinize küçük ve kaçak bir sevinç verirdi, hemen yok olsa da iyi gelirdi, kovalamaya üşenir ardından müşvik bakardınız



nicedir nereye koştuğumu merak ediyorum.

bir sigara molasında parlak iskandinav dostumun koşmaktan bıktım diyerek kaymaklı kariyerini ardında bıraktığından beri cevabını arıyorum.

cevap biraz ekşi, kokusunu seçemiyorum, acı olsaydı bulurdum, acı kokusuna koşa koşa gitmeyi beceriyorum, bunu ayıramıyorum.

ki beni en çok ekşi lezzet cezbeder, 

ağzımın sulanmasını seviyorum, kendim su yaratmışım hücrelerimin minik karanlık odalarında sanıyorum, seviniyorum.

ben koşuyorum

beynim burnumdan akarcasına koşuyorum

duramıyorum

durunca düşer kalırım diye

durmuyorum, dinlenemiyorum, acıyor bacaklarım

çok yoruldum

bir dursam da şu kediyi alsam elime diyorum. 

belki gıdıısından çaldığım sevinç kaçıyor da onu kovalıyorum

bilmiyorum

laktik asitten bayık bacaklarıma limon sıkıyorum

tadı kurtuluyor, ağzım sulanıyor

kendi suyumu içip soluklanıyorum

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder